CEVAP
Bunun iki alameti var:
Birincisi, hubb-i fillah ve buğd-i fillah: Ben Allah’ı çok seviyorum diyor, Ona isyan edenlerle dost oluyor, muhabbet besliyor. Bu kimsenin, Allah’ı seviyorum demesi yalandır. Ben Resulullah’ı çok seviyorum diyor, ama Resulullah efendimizi inkâr eden, hattâ Peygamberliğini kabul etmeyenle, münasebet kuranın, onunla dost olanın, Resulullahı seviyorum demesi yalandır. İnsan, sevdiğini sevenleri sever, onu sevmeyenleri sevmez, onun sevdiklerini sever, onun sevmediklerini sevmez. İşte sevgide samimiyetin ölçüsü budur.
Yol ikidir. Allah var, bir de düşmanı var. Allah’ın dostuysak, dostlarla beraber olalım. İkiyüzlülük yapmayalım! Hem düşmanla beraber olup, hem de aşk ilan etmek kadar yanlış şey olmaz.
İkincisi, sevgide itaat: İnsan sevdiğine itaat eder. Allah ve Resulünü seviyorum diyen kimse, sözünde samimiyse, bunun, Allah ve Resulüne itaat etmesi gerekir. Demek ki, muhabbet, ince bir yoldur. Böyle gözü kapalı gidecek bir yer değildir.
Muhammed aleyhisselama zerre kadar tâbi olmak, bütün dünya nimetlerinden ve bütün ahiret lezzetlerinden daha makbuldür. Bütün dünya nimetleri bir tarafa, Ona tâbi olmanın zerresi bir tarafa! Bütün Cennet nimetleri bir tarafa Ona bağlılığın, Ona muhabbetin zerresi bir tarafa! Yani bu daha ağır gelir. İşte Resulullah’ın Allah indinde makbuliyet derecesi böyledir.
Resulullahı sevdiğini söyleyen elinden geldiği kadar onun getirdiği dinin emirlerine uyması gerekir. Ne kadar çok uyarsa, o kadar sevdiği anlaşılır.
Esas olan sevgidir
Sual: Çocuklarımıza öncelikle neleri tavsiye etmeliyiz?
CEVAP
Gençlere önce Ehl-i sünnet âlimlerinin, Evliyaların, Silsile-i aliyye büyüklerinin hayatlarını okumalı veya okutmalı. O mübarek zatları tanımalı, sevmeli.
Esas olan emir değil, sevgidir. Yani içinde sevgi olmayana, bunu yap, şunu yapma demek, fayda getirmez. İnsan büyük zatları sevince, ister istemez dinimize uyar, emir ve yasakları yerine getirir. Büyüklerin sevgisiyle hâsıl olan sevgi, kalıcı sevgidir. Kalbe nakşetmek gibidir.
Hiç yorum yok